Türkiye’nin sosyal bilimler alanındaki en köklü etkinliklerinden biri olan Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi (TLÇK), Üniversitemizin ev sahipliğinde düzenlenen açılış programıyla başladı.
Merkez Kütüphanemizde İlmi Etüdler Derneği (İLEM) öncülüğünde düzenlenen kongre, sosyal bilimler alanında disiplinler arası çalışmaları teşvik etmek ve nitelikli akademik üretime katkı sağlamak amacıyla gerçekleştiriliyor.
Düzenlenen programa; Rektörümüz Prof. Dr. Gülfettin ÇELİK, İlmi Etüdler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Taha EĞRİ, Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mahmut AKIN ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
İlmi Etüdler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Taha EĞRİ ve TLÇK Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mahmut AKIN ve Rektörümüz Prof. Dr. Gülfettin ÇELİK, kongreye dair bir konuşma gerçekleştirdi.
Açılış konuşmasını yapan İlmi Etüdler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Taha EĞRİ, sosyal bilimlerin önemine ve disiplinler arası iş birliklerinin gerekliliğine dikkat çekerek kongrenin, bu alandaki akademik üretime önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Ayrıca kongrenin, akademisyenler ve öğrenciler için değerli bir paylaşım platformu olacağını ümit ettiklerini belirttiler.
Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mahmut AKIN ise bu kongrenin, geçmiş yıllardan itibaren sosyal bilimler alanındaki en önemli etkinliklerden biri hâline geldiğini ve her yıl daha geniş bir katılımın olduğunu vurguladı. Katılımcıların, kongrede farklı bakış açıları ve yeni bilgiler edinmeleri için önemli bir imkân sağladığını ifade etti.
Rektörümüz, Üniversitemizin yeni nesil üniversite olma misyonuna değinerek “Güzide bir üniversite olma yolundayız ve bu hedefe doğru kararlı adımlarla ilerliyoruz. Üniversitemizin farklı bir konsepti var. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörle iş birliği içinde, sadece kendi öğrencilerimiz ve akademisyenlerimizle sınırlı kalmayan bir devlet üniversitesi olmayı hedefliyoruz.” sözleriyle vurguladı.
Rektörümüz, “Güzide bir üniversite olma yolundayız ve bu hedefe doğru kararlı adımlarla ilerliyoruz. Üniversitemizin farklı bir konsepti var. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörle iş birliği içinde, sadece kendi öğrencilerimiz ve akademisyenlerimizle sınırlı kalmayan bir devlet üniversitesi olmayı hedefliyoruz.” sözleriyle üniversitemizin toplumla bütünleşen yeni nesil üniversite olma misyonuna dikkat çekti.
Bilginin disiplinler arası bir yaklaşımla ve usta-çırak ilişkisi çerçevesinde anlam kazandığını vurgulayan Rektörümüz, üniversitelerin bilgi çağında sadece diploma veren kurumlar olmaktan öte, hayatın gerçeklerine cevap üreten merkezler olması gerektiğini ifade etti. Ayrıca yürüttükleri faaliyetlerin sadece bireysel başarıya değil toplumsal faydaya da hizmet ettiğini belirtti.
Konuşmasında genç akademisyenlere de seslenerek “Bilgi, sadece fil dişi kulelerde üretilip kalamaz. Genç araştırmacılarımızın, akademik çalışmalarını yaşamın gerçekleriyle ilişkilendirmesi büyük önem taşıyor. Bilim, sosyal bilimler, hukuk ve ekonomi gibi alanlarda özellikle küresel meseleler karşısında çözüm üretebilmek için daha bütüncül yaklaşımlar geliştirilmelidir. Bu bağlamda bu tür kongrelerin, akademik birikimin hayata aktarılmasında önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum.” sözleri ile bilgiyi hayata dokunan bir değer hâline getirme çağrısında bulundu.
Rektörümüz Prof. Dr. Gülfettin ÇELİK’in konuşmalarının ardından kongrenin özel oturumu olan “İsrail Saldırganlığı ve Gazze Soykırımı” başlıklı panel gerçekleştirildi.
Panelde, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırgan politikalarının uluslararası hukuk bağlamındaki yansımaları ve bu durumun bölgesel istikrara etkileri derinlemesine tartışıldı. Akademisyenler ve uzmanların katılımıyla gerçekleşen oturumda, Gazze’de yaşanan insani kriz ve bu kriz karşısında uluslararası toplumun sorumlulukları ele alındı. Katılımcılardan yoğun ilgi gören Panel, konuyla ilgili önemli çözüm önerilerinin ortaya konulduğu bir platform oldu.
Kongre, Türkiye’deki özgün akademik üretim sorunlarını aşmak için disiplinler arası yaklaşımı ön plana çıkarmakta ve sosyal bilimlerde ortak dil ve yöntem geliştirilmesine olanak sağlamaktadır. Oturumlarda sunulan bildiriler ile birlikte akademisyenlerin çalışmalarını zenginleştirerek ulusal ve uluslararası düzeyde nitelikli akademik üretime katkı sunulması amaçlanıyor.
Üç gün sürecek etkinlikte genç araştırmacılar, Sosyal Bilimler kapsamında farklı alanlarda hazırladıkları çalışmaları paylaşacak. Deneyimli akademisyenlerin rehberliğinde yürütülen oturumlarda ele alınacak konular, disiplinler arası fikir alışverişini güçlendirecek ve katılımcılar arasında önemli bir bilimsel bağ kurulmasını sağlayacaktır.
