Öğretmen adaylarına mezuniyet sonrası kariyer yolculuklarında rehberlik etmek ve kurumsal eğitim yapılarındaki güncel uygulama ile beklentileri tecrübeli isimlerin saha deneyimleri aracılığıyla aktarmak amacıyla Eğitim Bilimleri Fakültemiz bünyesinde düzenlenen “Özel Okulda Sınıf Öğretmeni Olmak” söyleşisi, 24 Aralık 2025 Çarşamba günü Merkezi Derslik Binası Kırmızı Salon’da gerçekleştirildi.
Teorik bilgilerin ötesine geçilip derinlemesine bir perspektif sunulan söyleşiye; Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Mutlu Aksoy, Eğitim Bilimleri Fakültesi akademisyenleri, Özel Üsküdar Derya Öncü İlkokulu öğretmenlerinden Meltem Demiryapan ve öğrencilerimiz katıldı.
“Öğretmenliğin Özü İnsana Değer Vermektir”
Söyleşi kapsamında 23 yıllık mesleki tecrübesini paylaşan Meltem Demiryapan, sınıf yönetiminin sadece bir disiplin aracı değil bir “kriz yönetimi” süreci olduğunu belirtti. Kurumsal bir yapıda sınıf içi düzenin, kuralların öğrencilerle birlikte ve demokratik bir süreçle belirlenmesi sayesinde sürdürülebilir olduğunu ifade eden Demiryapan, özellikle “olumlu disiplin” anlayışının altını çizerek olumsuz davranışları cezalandırmak yerine iyi örneklerin öne çıkarılmasının sınıftaki genel motivasyonu artırdığını belirtti. Ayrıca, zor öğrenci profilleriyle başa çıkmanın sınıf yönetiminin kilit noktası olduğunu ve bu süreçte pes etmeden uzman desteği almanın önemini vurguladı.
Söyleşide, eğitim sürecinin en önemli paydaşlarından biri olan velilerle iletişimde profesyonelliğin korunması, kurumsal bir yapıda öğretmenin veliyle “arkadaş” olmak yerine öğrencinin akademik ve sosyal gelişimi odağında profesyonel bir mesafe koyması gerektiği aktarıldı. Sorunların büyümeden çözülmesi için şeffaf geri bildirimlerin zamanında verilmesinin kurum güvenilirliğini artırdığını yaşanmış vaka analizleri üzerinden örneklerle anlatan Meltem Demiryapan, öğretmen adaylarının kariyer tercihlerini şekillendirecek olan kamu ve özel öğretim kurumları arasındaki stratejik farkları kapsamlı bir şekilde analiz etti. Kamu okullarının sunduğu iş güvencesi ve standart prosedürlere karşın özel öğretim kurumlarının öğretmene sağladığı teknolojik imkânlar, zengin eğitim materyalleri ve sürekli mesleki gelişim zorunluluğu gibi avantajlar tartışıldı.
Mesleki gelişim fırsatlarından veli iletişimindeki hassas dengelere, kurumsal disiplinden modern sınıf yönetimi tekniklerine kadar geniş bir yelpazede adaylara yol gösteren söyleşi, katılımcıların kariyer planlamalarına somut bir vizyon kazandırdı. Teknik becerilerin ötesinde, öğretmenliğin özünde “insana değer verme” ilkesinin yattığı vurgulanan etkinlikte, her öğrencinin ailesi için en kıymetli varlık olduğu bilinciyle hareket etmenin profesyonel başarının anahtarı olduğu mesajı verildi.







