Türkiye ile Sri Lanka arasındaki diplomatik ve stratejik iş birliği imkanlarının çok boyutlu bir perspektifle ele alındığı “Türkiye–Sri Lanka İlişkilerinde Yeni Ufuklar” Uluslararası Sempozyumu; İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) ve Sri Lanka Ankara Büyükelçiliği iş birliğiyle 18 Aralık 2025 Perşembe günü İstanbul Medeniyet Üniversitesi Ziraat Bankası Kütüphanesi’nde gerçekleştirildi.
Sempozyumun açılış konuşmaları kapsamında GASAM Başkanı Cemal Demir, iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi ve kalıcı iş birliklerinin kurulmasının stratejik önemini vurgularken, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Yaşar Bülbül Türkiye’nin ulaştığı her coğrafyaya katma değer katma vizyonuyla hareket ettiğini anımsattı. Sri Lanka Türkiye Büyükelçisi Niluka Kadurugamuwa, 1948 yılındaki bağımsızlıktan bu yana karşılıklı saygıya dayalı bir partnerliğin önemine dikkat çekerek TİKA, Türk Kızılay’ı ve Dışişleri Bakanlığı’nın doğal afetler sonrasındaki yardımlarının gerçek bir dostluk nişanesi olduğunu ve Sri Lanka’nın İndo-Pasifik bölgesindeki stratejik konumunun kritik bir değer taşıdığını ifade etti.
Sempozyumda Büyükelçi İskender K. Okyay, iki ülke arasındaki toplumsal bilinirliğin artmaya başladığını ancak bu ivmenin daha da güçlendirilmesi gerektiğini belirtirken; Üniversitemiz Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Ermağan, Sri Lanka’nın Güneydoğu Asya pazarlarına giriş için önemli bir üs olduğunu ve Türkiye’nin Somali’de sergilediği başarının bu bölgede güvenlik temelli iş birlikleriyle tekrarlanabileceğini vurguladı.
Etkinlikte Dr. Hediye Gamze Türkmen, kültürel diplomasinin ve turizmin karşılıklı ilişkileri güçlendirmedeki rolüne dair kapsamlı bir sunum gerçekleştirirken; Milli Savunma Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Hayati Ünlü ise “Tukidides Tuzağı” kavramı üzerinden ABD-Çin rekabetinin seyrini ve Rusya, Türkiye ile Hindistan ilişkilerinin Sri Lanka üzerindeki jeopolitik etkilerini analiz ederek oturumu tamamladı.
Türkiye–Sri Lanka İlişkilerinde Yeni Ufuklar Sempozyumu, mevcut ilişkileri değerlendirmekle kalmayıp, iki ülke arasında sürdürülebilir, çok katmanlı ve geleceğe dönük iş birliği modellerinin inşa edilmesine de katkı sundu.
