Öğrencilerin çalışma ortamlarındaki riskler ve alınması gereken tedbirler konusunda bilinçlendirilmesi amacıyla düzenlenen “İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi” 5 Aralık 2025 tarihinde Göztepe, Cevizli ve Orhanlı Yerleşkelerinde eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.
İŞKUR Gençlik Programı kapsamında görev yapan tüm öğrencilere yönelik hayati önem taşıyan eğitim, Dr. Hakkı Yavuz Ellidokuzoğlu, Emre Köprücü ve Celal Yılmaz’ın eğitmenliğinde gerçekleştirildi.
Eğitimde, iş sağlığı ve güvenliğinin hem hukuki boyutu hem de pratik uygulamaları detaylı olarak ele alındı. Hukuki çerçevede, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun kapsamı ve çalışanların hakları üzerinde duruldu. Eğitimciler, iş sağlığının tanımını yaparken Uluslararası Çalışma Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü’nün ortak tanımına göre bu kavramın, çalışanların fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam iyilik durumunun korunması ve geliştirilmesi anlamına geldiğini belirtti. İşverenin en önemli yükümlülüğünün, günün teknolojik şartlarına göre mümkün olan her türlü önlemi almak olduğu ve mali kısıtlılıkların bu önlemlerin alınmamasında mazeret sayılamayacağı özellikle vurgulandı. Çalışanlar için ise hayati tehlike arz eden durumlarda, ücret hakları saklı kalmak kaydıyla 6331 sayılı Kanun’un 13. maddesine dayanarak çalışmaktan kaçınma hakkını kullanma imkânı olduğu belirtildi.
İş sağlığı ve güvenliğinin temelini oluşturan Risk Değerlendirmesi konusuna da geniş yer verilen eğitimde, kanuna göre risk değerlendirmesi yapılmayan işlerde hayati tehlike varsa faaliyetlerin durdurulabileceği açıklandı. Öğrencilerin kampüs içerisinde karşılaşabileceği somut riskler de masaya yatırıldı. Örneğin kargaların yiyecek düşürmesi nedeniyle camların kırılması ve yaralanma potansiyeli gibi “karga olayları” olarak adlandırılan ilginç örneklere değinildi. Bu durum, dünya kaza oranlarında büyük paya sahip olan “düşen bir cismin yaptığı travma” riskiyle ilişkilendirildi. Ayrıca, öğrencilerin asla elektrik panolarına müdahale etmemesi, hasarlı prizleri kullanmaması ve kaçak akım rölesinin önemi gibi elektrik tehlikeleri konusunda uyarılarda bulunuldu. Deprem ve yangın gibi acil durumlarda tahliye planlarına ve toplanma alanlarına riayet etmenin önemi vurgulanarak öğrencilere AFAD gönüllülük eğitimlerine katılma çağrısı yapıldı.
Eğitimde iş kazalarının yalnızca planlanmamış olaylardan değil aynı zamanda dikkatsizlik ve ihmalden de kaynaklandığı belirtildi. Büyük bir zarara yol açma potansiyeli olan ancak zararsız atlatılan “ramak kala olayların” mutlaka yetkililere bildirilmesi gerektiği vurgulandı. Eğitimciler, kazanın temelinde binlerce dikkatsizlik veya ihmal durumunun birleşmesinin yattığını, en basit ihmalin bile ölümcül bir kazaya yol açabileceğini ifade etti. Meydana gelen bir kazada ilk olarak çalışanın kendisinin sorumlu tutulabileceği, tüm tedbirlere rağmen kaza yaşanmışsa sorumluluk oranının daha sonra yetkililere dağıtılabileceği, bu yüzden tedbirlere uymanın öncelikli olduğu belirtilerek öğrencilerin dikkatine sunuldu.
Öğrencilerin iş hayatına güvenli adımlarla hazırlanması açısından büyük bir farkındalık oluşturan eğitimin sonunda, tüm öğrencilere çalışma hayatlarında karşılaşabilecekleri riskler karşısında daima uyanık ve dikkatli olmaları, en ufak bir riski bile yetkililere bildirmeleri konusunda tavsiyeler verildi.





