İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Türk-İslam medeniyetinin kadim izlerini sürmek amacıyla düzenlediği kültürel gezilerin ikinci durağı olan Özbekistan seyahatini, “Medeniyetin İzinde: Özbekistan Fotoğraf ve Kültür Sergisi” ile taçlandırdı. 19–26 Ağustos 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen gezi kapsamında üniversitemizin akademik ve idari personeli; Hive, Buhara, Semerkand ve Taşkent şehirlerini ziyaret etti. Bu gezide çekilen fotoğraflar, 5 Kasım 2025 tarihinde Merkez Kütüphane Fuaye Alanında açılışı yapılan sergi ile sanatseverlerle buluştu.
Özbekistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Sherzod Abdunazarov, Rektörümüz Prof. Dr. Gülfettin Çelik, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Yaşar Bülbül, Genel Sekreterimiz Ali Ramazan Tak ile akademik ve idari personelimizin katıldığı sergi, açılış konuşmalarıyla başladı.
Serginin koordinatörü Doç. Dr. Rabia Savaş açılış konuşmasında sergideki eserlerin önemini, “Bugün bu sergide paylaştığımız fotoğraflar ve eserler, yalnızca bir gezi hatırası değil Hive’nin sokaklarında, Buhara’nın çarşılarında ve Semerkand’ın kubbeleri altında hissettiklerimizi sizlerle paylaşmak ve gönüllerimizde yankılanan ortak medeniyet ruhunu yansıtmak amacıyla hazırlanmıştır.” şeklinde ifade etti.
Rektörümüz Prof. Dr. Gülfettin Çelik açılış konuşmasında, üniversitenin yalnızca bir eğitim ve araştırma kurumu değil aynı zamanda toplumsal ve kültürel bağları güçlendiren bir yapı olduğunu vurguladı. Çelik, “Biz devletin en özel üniversitesiyiz. Eğitim ve araştırmanın yanında toplumla iç içe, medeniyetimizin izlerini takip eden bir üniversite olmayı hedefliyoruz. Balkanlar’dan sonra bu yıl Özbekistan’a gittik. Niyetimiz, kültürel temellerimizi ve medeniyet izlerimizi yakalamaktı. Hive’den Buhara’ya, Semerkant’tan Taşkent’e uzanan bu yolculuk bizlere tarihimizin derinliğini bir kez daha hissettirdi.” ifadelerini kullandı.
Törene katılan Özbekistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Sherzod Abdunazarov ise iki ülke arasındaki kültürel ilişkilerin gelişmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Başkonsolos, “Bağımsızlığımızın üzerinden sadece 34 yıl geçti. Ancak kültürümüzü korumak ve geliştirmek için büyük adımlar atıyoruz. Türkiye’de, aralarında İstanbul Medeniyet Üniversitesinin de bulunduğu pek çok üniversitede 60’tan fazla Özbek öğrenci eğitim görüyor. Bu öğrenciler, ülkelerine döndüklerinde iki ülke arasındaki bağın en güçlü temsilcileri olacaklar.” dedi.
Gezinin organizasyonunda büyük rol üstlenen İstanbul Medeniyet Üniversitesi Mezun ve Mensupları Derneği Başkanı ve Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Koçak ise “Özbekistan’ın ne kadar önemli bir kültür ve ilim merkezi olduğunu orada fark ettik. Hive, Buhara ve Semerkand sadece tarih değil bilimin ve sanatın da kalbidir. Bu tür geziler hem birlikteliğimizi hem de medeniyet bilincimizi güçlendiriyor.” dedi.
Gezide yer alan katılımcılardan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özcan Günergök konuşmasında, Balkan gezisinden sonra Özbekistan’ın kendisinde bıraktığı etkiyi şu sözlerle anlattı: “Hive açık hava müzesi gibiydi, Semerkant’ta ise kendimi buldum. Asıllarımın geldiği Horasan coğrafyasını orada keşfettim. Bu gezi, köklerimize dair farkındalığımı derinleştirdi.” Gezi katılımcılarından Doç. Dr. Ayşe Aksu ise Özbekistan coğrafyasının Anadolu medeniyeti üzerindeki etkisine dikkat çekti: “Uluğ Bey, Ali Kuşçu, Şah-ı Nakşibend ve İmam Buhari gibi isimlerin nefes aldığı yerleri görmek, medeniyetimizin derinliğini yerinde hissetmemizi sağladı. Buhara’da, Semerkant’ta, Hive’de attığımız her adım, Anadolu’nun ilim ve irfan damarlarına uzanan bir hat gibiydi.”
“Medeniyetin İzinde: Özbekistan Fotoğraf ve Kültür Sergisi” kurdele kesiminin ardından gerçekleştirilen müzik dinletisi ve Özbek pilavı ile Özbek çayı ikramıyla devam etti. Üniversitemizde bir hafta boyunca ziyaretçilerini ağırlayacak olan sergi, Türk-İslam medeniyetinin doğudan batıya uzanan köklü yolculuğuna ışık tutarken, katılımcılara hem kültürel hem de manevi bir keşif deneyimi sunmaya devam edecek.




























